ilk günler

Aylar süren hazırlıklar, resmi işlemler , koşturmacalar, enteresan bir ruh hali ve gelip çatan büyük gün 14 Şubat'ta, Polonya saatiyle 19.00 da Varşova Chopin havaalanına indik. Neyseki dört kişiyiz, birlikten kuvvet doğar kaidesiyle hareket ettik. Trene yetişemediğimiz için buraların en yaygın otobüs firması polskibus ile Lublin'e gelmek üzere birsürü valizle büyük bi taksi ayarlayıp otobüs durağına gittik. Bilet almak için firmanın ofisine gittiğimizde şu an bilet satışı yapılmadığını, hareket saatine 15 dakika kala satış yapabileceklerini söylediler. Meğer bilet satışı online yapılıyomuş, sonra yer kalırsa elden satış yapılabiliyormuş. 1 saat Varşova soğuğunda acaba yer varmı, gidebilecekmiyiz endişesiyle durakta saatin gelmesini bekledik. Nihayetinde biletlerimizi alıp bindik 2 katlı , koltuk no su olmayan kırmızı otobüse. yolculuk güzel, insanlar rahat, 00.20 sularında Lublin' deyiz. Mentorum yardımıyla yine taksiyle 4.5 ay kalacağımız yurdumuza vardık. Tabi ilk geceyi aç ve susuz "bu muydu?" diyerek geçirdik. Ertesi günün sabahında 2 polak mentor, 4 Türk erasmus öğrencisi çıktık yurdumuzdan. Damak tadımıza uymayan kahvaltı faciasının ardından burada en çok ziyaret edeceğimiz mekan Lublin Plaza ' nın yolunu tuttuk. Daha sonra da banka, restaurant ve mutfak alışverişi için Leclerc avm.alışverişi de mentor yardımıyla yapabildik çünkü ürürnlerin birçoğu yalnız lehçe etiketli.(beyaz peynir, salça ve yoğurdu ancak ilerleyen günlerde bulabildik :) Ertesi günler de şehir keşfine devam ettik. Harita yardımıyla Lublin' de görülmesi gereken çoğu tarihi yerleri gezdik ilk pazar günümüzde. Pazar günü her yer kapalı, insanlar akım akın kiliseye gidiyor hava soğuk ve biz keşifteyiz :) Pazartesi günü oryantasyon toplantısı, şehir gezisi. Takip eden günler ders değişimi, oturum izni işlemleri. Zaman geçiyor, ruh halim değişiyor, taşlar yavaş yavaş oturuyor. Polaklar genel olarak yardımsever, muhabbetli,telaşsız,sakin insanlar. Türklere ve Türkiye'ye karşı tutumları gayet güzel.Lublin küçük, düzenli bir şehir.Hava soğukta olsa, heryere yürüyerek gidilebiliniyor, Ankara gibi yokuşları yok, dümdüz :) Saat 5 te çoğu yer kapanıyor avm ve pub lar hariç. güvenlik sorunu yok denecek kadar az,sokaklarda polis yok, tarihi mekanlarda güvenlik görevlisi  ve avm kapılarında x-ray cihazları bulunmuyor. Yemek kültürleri malesef bize uymuyor, zaten burda da kebapçılar dolup taşıyor :) biz de yemeğimizi kendimiz yapmayı tercih ediyoruz.Genel hatlarıyla ilk hafta için söyleyeceklerim bu kadar.Yeni tecrübelerimi paylaşmak üzere arayı açmamaya çalışacağım :)